tırmanma şeridi — is. Kara yollarında, yokuşlarda ağır araçlara ayrılmış en sağdaki şerit … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurbağalama — is., sp. 1) Kurbağanın yüzmesine benzer yatay hareketler yaparak yüzme 2) Birbirine paralel iki tırmanma sırığına baldırları ve ayak sırtlarını kenetleyerek veya dışarıdan diz altına sıkıştırarak tırmanma … Çağatay Osmanlı Sözlük
dağcı — is. Dağa tırmanma sporu yapan kimse, alpinist … Çağatay Osmanlı Sözlük
dağcılık — is., ğı Dağa tırmanma sporu, alpinizm … Çağatay Osmanlı Sözlük
şerit — is., di, Ar. şerīṭ 1) Dar, uzun dokuma veya kumaş parçası Güzel bir şeritle künyemi göğsüme bağladım ve gittim. F. R. Atay 2) Dar, uzun kıyı parçası Deniz şeridi. Kara şeridi. 3) Herhangi bir maddenin dar, düz, ince ve uzun parçası 4) Bir kara… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tırmanıcı — sf. Tırmanma özelliği olan Tırmanıcı bitki … Çağatay Osmanlı Sözlük
tırmanıcılar — is., ç., hay. b. İki parmağı öne, iki parmağı arkaya dönük tırmanma özelliği olan gugukgiller, papağangiller vb. kuşlar takımı, tırmananlar … Çağatay Osmanlı Sözlük
tırmanış — is. Tırmanma işi veya biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük