- tırnaklı
- sf.
Tırnağı olan
Kurban edilecek hayvanların iki tırnaklı olması lazımdır.
- B. Felek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kurban edilecek hayvanların iki tırnaklı olması lazımdır.
- B. FelekÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
dişli tırnaklı — saldırıcı olan, sözünü geçiren … Çağatay Osmanlı Sözlük
tuyaglı — tırnaklı III, 178 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
IKAK — Tırnaklı hayvanların gebeleri … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
aşık kemiği — is., anat. 1) Çift tırnaklı hayvanların ön dizlerinde bulunan bir eklem kemiği 2) İnsanın ayak bileğindeki çıkıntılı kemik … Çağatay Osmanlı Sözlük
at — is. 1) Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan 2) Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş Birleşik Sözler at arabası atbalığı atbaşı at… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dişli — sf. 1) Dişleri olan 2) is. Dişleri olan çark 3) is., hay. b. Kaya balığı 4) is. Ayakkabıcıların sayayı kalıba çekmek için kullandıkları kerpeten gibi bir araç 5) mec. Sözünü geçiren, istediğini yaptırabilen güçlü (kimse) Tekel Bakanı gibi dişli,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
domuztırnağı — is., den. Palanganın takılması için kullanılan, bir yanı çatal biçiminde çift tırnaklı, öbür yanı halkalı demir kanca … Çağatay Osmanlı Sözlük
gündüz yırtıcıları — is., ç., hay. b. Kuşlar sınıfından kartallar takımının, çengel gagalı, sivri ve kıvrık tırnaklı, iyi uçan kuşları içine alan bir alt takımı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapsül — is., Fr. capsule 1) Şişe kapağı 2) Ateşli silahlarda horozun veya iğnenin çarpmasıyla ateş alan, bir tür özel barutla dolu, küçük, yuvarlak metal parça 3) Oyuncak tabancalarda kullanılan, şerit biçiminde iki kâğıt tabaka arasına konmuş patlayıcı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kara kuru — sf. Esmer ve zayıf (kimse) Onun da sade kirli tırnaklı ve kara kuru parmaklarını hatırlıyorum. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük