- tokgözlü
- sf.
Gözü malda olmayan, gözü tok, açgözlü karşıtı
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Lee waves — In meteorology, lee waves, are atmospheric standing waves. The most common form is mountain waves, which are atmospheric internal gravity waves. These were discovered in 1933 by two German glider pilots, Hans Deutschmann and Wolf Hirth, above the … Wikipedia
Lee wave — The wind flows towards a mountain and produces a first oscillation (A) followed by more waves. the following waves will have lower amplitude because of the natural damping. Lenticular clouds stuck on top of the flow (A) and (B) will appear… … Wikipedia
açgözlü — sf. Mala, yiyeceğe ve içeceğe doymak bilmeyen, açgöz, gözü aç, doymaz, tamahkâr, haris, hırslı, cam göz, tokgözlü karşıtı Bir sürü dedikodudan çekindim, eksik olmasın muhtar pek açgözlü değilmiş. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözlü — sf. 1) Gözü olan 2) Herhangi bir biçimde veya renkte gözü olan İri gözlü. Yeşil gözlü. 3) Bölmesi veya gözleri olan Bu masa üç gözlüdür. 4) Deliği olan Sık gözlü kalbur. Birleşik Sözler açgözlü ahu gözlü ak gözlü … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanık — sf., ğı, hlk. 1) Kanaatkâr 2) Tokgözlü … Çağatay Osmanlı Sözlük
tok — sf. 1) Açlığını gidermiş, doymuş, aç karşıtı 2) Sık ve kalın dokunmuş (kumaş) 3) Kalın ve gür (ses) Biraz tok, biraz derinden gelen bir sesle... Y. Z. Ortaç 4) mec. Sevgi, sevecenlik, başarı, para, mal vb. şeyleri elde etmiş ve bunlara kavuşmuş… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tokgözlülük — is., ğü Tokgözlü olma durumu, açgözlülük karşıtı İclal tiksintiye benzer bir tokgözlülükle: Bilsin ki süsüne aldanıp da ben böyle şeyleri asla ağzıma koymam. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük