tuhaflık etmek — güldürecek şeyler yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
acayiplik — is., ği Acayip olma durumu, yabansılık, gariplik, tuhaflık Burada bir acayiplik hissediyorum. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
antikalık — is., ğı 1) Antika olma durumu 2) mec. Tuhaflık Kim bilir bu herifin geçmişinde neler neler, ne antikalıklar, ne acayiplikler, ne madrabazlıklar vardı. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
cinslik — is., ği, biy. 1) Cinsiyet 2) argo Gariplik, tuhaflık Birleşik Sözler cinslik bilimi iki cinslikli … Çağatay Osmanlı Sözlük
garabet — is., esk., Ar. ġarābet Yadırganacak yönü olma, gariplik, tuhaflık Bu kızda izahı güç bir garabet var. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
maymunluk — is., ğu Güldürmek veya dikkati çekmek için yapılan tuhaflık … Çağatay Osmanlı Sözlük
yabansılık — is., ğı Yabansı olma durumu, tuhaflık … Çağatay Osmanlı Sözlük
aceb — (A.) [ ﺐﺠﻋ ] 1. tuhaflık. 2. acaba … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
GARABET — Yabancılık. Gariblik. * Tuhaflık. * Âcizlik, beceriksizlik. * Gizli olmak. Hilaf ı âdet olmak. * Iraklık. * Edb: Ne demek olduğu herkesçe anlaşılmayacak kelime ve tabirlerin söz arasında kullanılması … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MA'RİFET — Bilme, bir şeyi cüz i vecihle bilmek. * Hüner. Üstadlık. San at. * Tuhaflık, garib hareket. * Vasıta, tavassut. * İlim ve fenlerle tahsil olunan mâlumat. İrfan kazanmak. (Bak: İrfân … Yeni Lügat Türkçe Sözlük