- türemiş kelime
- is., dbl.
Yapım ekiyle türetilmiş kelime: süz-geç, ver-gi gibi
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kelime — is., Ar. kelime Anlamlı ses veya ses birliği, söz, sözcük Tayyare kelimesine alışan millet, uçak kelimesine de alışır. O. V. Kanık Birleşik Sözler kelime cambazı kelime hazinesi kelimeişehadet kelime kadrosu kelime karışıklığı … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜŞTAKKUN MİNH — (Şakk. dan) Kendisinden diğer bir kelime türemiş olan asıl kelime … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ad — 1. is., ddi, Ar. ˁadd 1) Sayma 2) Sayılma Birleşik Sözler addetmek addolunmak 2. is. 1) Bir kimseyi, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya, açıklamaya, bildirmeye yarayan söz, isim: Çocuk, kedi, ağaç, düşünce, iyilik, Ahmet, Ertuğrul birer addır 2)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fiil — is., Ar. fiˁl 1) İş, davranış 2) dbl. Olumlu veya olumsuz olarak çekimli durumda zaman kavramı taşıyan veya zaman kavramı ile birlikte kişi kavramı veren kelime, eylem Birleşik Sözler fiil cümlesi fiil çekimi fiil gövdesi fiil kökü fiil tabanı … Çağatay Osmanlı Sözlük
müştak — 1. sf., esk., Ar. muştaḳḳ 1) Başka bir kelime veya kökten türemiş, çıkmış 2) is., dbl. Türev 2. sf., esk., Ar. muştāḳ Özleyen, göreceği gelen … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıfat — is., Ar. ṣifat 1) Bir kimsenin görev, ödev, toplumsal veya hukuki bakımdan yeri ve özelliği Başvezir sıfatıyla hükûmet işlerini idare eder. R. H. Karay 2) dbl. Bir adı, nitelik, nicelik, yer, sıra vb. bakımından niteleyen, belirten kelime, ön ad… … Çağatay Osmanlı Sözlük
türev — is. 1) Türemiş veya üretilmiş şey 2) dbl. Yapım ekiyle kurulmuş kelime, müştak: Sev gi, sev in mek, göz lük gibi 3) kim. Bir madde üzerinde yapılan kimyasal işlemler sonucu elde edilen bir başka madde 4) mat. Değişken artması sıfıra giderken,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zarf — is., esk., Ar. ẓarf 1) Kap, kılıf, sarma 2) İçine mektup veya başka kâğıtlar konulan kâğıttan kese Bir sabah kahvaltımı yaparken bana gösterişli bir zarf getirdiler. A. Haşim 3) İçine fincan veya bardak oturtulan metal kap Kenarları ezik bir çift … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜŞTAKK — (Müştak) (Şakk. dan) Gr: Başka kelimeden ayrılmış, başka kelimeden çıkmış, türemiş. * İştikak etmiş, aralarında mâna ve terkib ciheti ile münâsebet; siga ciheti ile mugayeret olmak üzere diğer kelimeden ihraç olunmuş kelime … Yeni Lügat Türkçe Sözlük