- uhrevi
- sf., din b., esk., Ar. uḫrevī
Öbür dünya ile ilgili, ahiret ile ilgili, dünyevi karşıtı
Ve ufkumuzu / Çepçevre kaplasın bu ziya, bu renk / Havayı dolduran uhrevi ahenk
- A. H. Tanpınar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ve ufkumuzu / Çepçevre kaplasın bu ziya, bu renk / Havayı dolduran uhrevi ahenk
- A. H. TanpınarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
uhrevî — (A.) [ یوﺮﺧا ] ahiret ile ilgili … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
UHREVÎ — Âhirete dair, âhiretle alâkalı. Öteki dünyaya ait … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
AMEL-İ UHREVÎ — Âhirete ait amel. (Ey nefis! Az bir ömürde hadsiz bir amel i uhrevi istersen ve herbir dakika i ömrünü bir ömür kadar faideli görmek istersen ve âdetini ibadete ve gafletini huzura kalbetmeyi seversen, Sünnet i Seniyyeye ittiba et. Çünki: Bir… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAL-İ UHREVÎ — Âhiret için kazanılan sevap. Uhrevî mal … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NUR — Aydınlık. Parıltı. Parlaklık. Her çeşit zulmetin zıddı. Işık. * Kur ân ı Kerim. İman. İslâmiyet. Peygamber. * Zulmeti def eden, şule, ışık. (Bazılarınca ziya, nurdan daha sağlamdır ve daha hastır. Nur; dünyevî ve uhrevî olmak üzere iki nevidir.… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
dünyevi — sf., esk., Ar. dunyevī Dünya ile ilgili, dünya işlerine ilişkin, uhrevi karşıtı … Çağatay Osmanlı Sözlük
A'MÂL-İ UHREVİYE — Ahirete ait iş, hareket ve ibadetler.(Bu dünya, dâr ül hikmettir, dâr ül hizmettir; dâr ül ücret ve mükâfat değil. Buradaki a mâl ve hizmetlerin ücretleri Berzahta ve Ahirettedir. Buradaki a mâl, Berzahta ve Ahirette meyve verir. Madem hakikat… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ELHAMDÜ-LİLLAH — Kısaca meali: Her ne kadar hamd ve şükür varsa, ezelden ebede ve kimden kime olursa olsun hepsi Allah a mahsustur. İman, şükür, hamd, memnuniyet ifâde eden bir deyimdir. (Bak: Hamd, Sübhanallah)(Leziz taamlara, hoş meyvelere şâkirane muhabbet i… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HASED — Başkasının iyi hallerini veya zenginliğini istemeyip, kendisinin o hallere veya zenginliğe kavuşmasını istemek. Çekememezlik. Kıskançlık. Kıskanmak.(Hasedin çaresi: Hâsid adam, hased ettiği şeylerin âkıbetini düşünsün. Tâ anlasın ki, rakibinde… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAAD — (Meâd) (Avdet. den) Âhiret. Dönülüp gidilecek yer. * Dönüş. * Ahiret işleri. Uhrevi işler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük