- ulaşma
- is.
Ulaşmak durumu
On yedinci yüzyıldan beri Batı Yeni Çağa ulaşma yolundadır.
- F. R. Atay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
On yedinci yüzyıldan beri Batı Yeni Çağa ulaşma yolundadır.
- F. R. AtayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ulaşma — 1. «Ulaşmaq 1»dan f. is. Uzaqlardan ara sıra canavar ulaşması eşidilir. Q. İlkin. 2. «Ulaşmaq 2»dan f. is … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
MÜLASAKA — Ulaşma, yanaşma. * Bitişme, yapışma, iltisâk etme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEVASSUL — Ulaşma, kavuşma, bitişme. * Nikâh yolu ile hısımlık, münasebet peydâ etme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
VUSUL — Ulaşma, erişme, varma, yetişme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
başvuru — is. 1) Başvurma işi, müracaat 2) Bilgi sahibi olmak için bir kaynağı kullanma, bilgiye ulaşma, referans Başvuru kitapları … Çağatay Osmanlı Sözlük
buluş — is. 1) Bulma işi veya biçimi 2) İlk defa yeni bir şey yaratma, icat 3) Bilinen bilgilerden yararlanarak daha önce bilinmeyen yeni bir bulguya ulaşma veya yöntem geliştirme, icat Bu orijinal buluşu Vali beye borçluyuz. S. F. Abasıyanık 4) ed. Konu … Çağatay Osmanlı Sözlük
doyma noktası — is. Doyuma ulaşma sınırı … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözü yüksekte — sf. Bulunduğu durumdan çok üstün olan bir duruma ulaşma amacı güden (kimse) Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gözü yüksekte (veya yükseklerde) olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
idrak — is., ki, Ar. idrāk 1) Anlama yeteneği, anlayış, akıl erdirme Kişilik idraklerle doğar, diyenler de var. Ç. Altan 2) Erişme, ulaşma 3) ruh b. Algı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller idrak edilmek idrak etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iktiran — is., esk., Ar. iḳtirān 1) Yaklaşma 2) Bir yere ulaşma, erişme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller iktiran etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük