- umumiyetle
- zf.
Genellikle
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
UMUMİYETLE — Umumi olarak. Genel olarak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ALE-L-ITLAK — Umumiyetle. Mutlaka. Bir suretle kayıtlı olmayarak. Mingayri tahsis … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
dram — is., tiy., Fr. drame 1) Sahnede oynanmak için yazılmış oyun 2) Acıklı, üzüntülü olayları, bazen güldürücü yönlerini de katarak konu alan sahne oyunu veya televizyon filmi 3) Tiyatro edebiyatı 4) mec. Acıklı olay İhtiyarın ve umumiyetle insanın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
genellikle — zf. Genel olarak, büyük bir çoğunlukla, çoğu kez, çoğunlukla, çoklukla, ekseri, ekseriya, ekseriyetle, umumiyetle Türkler genellikle konukseverdir … Çağatay Osmanlı Sözlük
BAKTERİYOLOJİ — yun. Bakterilerin ve umumiyetle mikropların biçimlerini, hususiyetlerini inceleyen bilim … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BARUT — yun. Güherçile ile kükürt ve kömürden mürekkeb, alev alıcı bir maddedir ki, toz halinde olup, umumiyetle ateşli silahlarda ve taş kırmak gibi işlerde kullanılır. * Mc: Çabuk kızan, şiddet ve hiddete kapılan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BİLCÜMLE — Bütün, hepsi. Umumiyetle … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HUNNES-KÜNNES — Hunnes, Hânis in; Künnes de Kânis in çoğuludur. Kânis, süpüren mânasınadır. Umumiyetle, akıp akıp yuvalarına giden veya aynı yollarında gidip gelen yıldızlar demektir. Bazılarınca gündüz gaib, gece zâhir olan yıldızlara denir. Ekseriyetle yedi… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEREK — Köy evlerinin yanında ot, saman ve yaprak gibi şeylerin ve umumiyetle hayvan yiyeceklerinin muhafazasına mahsus kârgir veya kerpiçten yapılmış bina. Samanlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
OTORİTE — Fr. Kumanda etme hakkı, itaat ettirme iktidarı. * İdari veya siyasi iktidar. * Muhakemeleri veya doktrini umumiyetle doğru olarak kabul edilen ve bir sahada derinleşmiş olan şahıs veya eser … Yeni Lügat Türkçe Sözlük