upuzun

upuzun
sf.
1) Çok uzun

Günden güne koskoca, upuzun, pırıl pırıl geçmişini eskiten, bozan, eciş bücüş eden bir İbiş...

- T. Buğra
2) zf. Tamamıyla uzanmış bir durumda

Babam karyolasında arkası üstü, upuzun yatıyordu.

- Y. Z. Ortaç

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • upuzun — sif. Çox uzun, lap uzun. Upuzun ağac …   Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

  • karnaval maskesi — is. Karnavalda takılan gülünç maske, maskara Bu, suratı karnaval maskesine benzeyen upuzun kuyruklu redingot giyen, istediği zaman göz önünden kaybolan birisiydi. H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karyola — is., İt. carriola Üzerine yatak konulup yatılan tahta veya metal ev eşyası Babam, karyolasında, arkası üstü, upuzun yatıyordu. Y. Z. Ortaç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kalıp gibi serilmek — yorgunluktan upuzun yatmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • suvık — sıvık, cıvık, sulu, durultularak akar haline getirilen her şey; ağaç ve kuyruk gibi şeylerin upuzun ve çırıl çıplak kalmış hali III, 164bkz: suvuk, suwıglanmak § suvık kudruk; katır kuyruğu gibi kılsız ve uzun kuyruk III, 164 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”