- usandırıcı
- sf.
Usanç verici, bıktırıcı
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
usandırıcı — sif. Usandıran, bezdirən, bıqdırıcı, bezikdirici, yorucu, üzücü. <Rza Ulduza:> Hər şey cansıxıcıdır, usandırıcı, yorucudur. M. İ.. Cırcıramaların usandırıcı səsi ətrafı bürümüşdü. Ə. Vəl … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
vır vır etmek — usandırıcı, sinirlendirici bir biçimde durmadan konuşmak Kadın durmadan vır vır eder, yakınır diye adımızı çıkarmışlar. A. Erhat … Çağatay Osmanlı Sözlük
ahiret suali — is. Gereksiz ve usandırıcı soru Canım siz de çocuğa birtakım ahiret sualleri sormaya kalkışmasanıza... O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
angarya — is., Rum. 1) Bir kimseye veya bir topluluğa zorla, ücret vermeden yaptırılan iş, yüklenti Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır. Anayasa 2) Kölelik düzeninde köylünün derebeyine yaptığı zorunlu ücretsiz hizmeti 3) Savaş durumundaki bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
cır cır — is. 1) Kaynana zırıltısı 2) hlk. İshal 3) sf. Geveze 4) zf. Durup dinlenmeden ince ve usandırıcı bir ses çıkararak … Çağatay Osmanlı Sözlük
cırlamak — nsz, hlk. İnce ve usandırıcı ses çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
delirtici — sf. Delirten Sökük dikmek gibi usandırıcı, delirtici, ama kaçınılmaz bir işe girişmiştim. T. Uyar … Çağatay Osmanlı Sözlük
elinin körü — is. 1) Bıktırıcı, usandırıcı durum karşısında azarlama yollu verilen karşılık sözü 2) Kötü, anlaşılmaz Acentenin açık arka pencerelerinden her gün işittiği elinin körü bir lisanın yaygarası sokağın ortasına düşüyor. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
vır vır — is. Usandırıcı, sinirlendirici bir biçimde durmadan konuşma Her gün münasebetsiz birtakım vır vırlarla beni bile kocattı. O. C. Kaygılı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller vır vır etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
müz’ic — ə. usandıran, usandırıcı … Klassik Azərbaycan ədəbiyyatında islənən ərəb və fars sözləri lüğəti