- utanç
- is., -cı
Utanma duygusu, hicap
O zaman, tuhaf bir utanca düşüp şaşırır, başımı önüme eğerdim.
- Y. K. KaraosmanoğluBirleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
O zaman, tuhaf bir utanca düşüp şaşırır, başımı önüme eğerdim.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
utanç duymak — utanmak Bundan utanç duyuyor, utanılacak pek az şey yapan birisi olarak da gerginleşiyordu. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
utanç — (ış) utanılacak 448bkz: utunç … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
utanç duygusu — is., ruh b. İnsanın ruh dünyasında oluşan utanma duygusu … Çağatay Osmanlı Sözlük
utanç vermek — utandırmak, utanmasına yol açmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayâ perdesi yırtılmak — utanç duymamak Atalarımızın ar ve hayâ perdesi yırtılmak diye pek düşündürücü bir tabirleri vardır. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
kızarıp bozarmak — utanç, öfke vb. duyguların etkisiyle yüzü renkten renge girmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ar damarı çatlamış — utanç duyulacak şeyleri sıkılmadan yapan, utanmaz … Çağatay Osmanlı Sözlük
arına dokunmak — utanç duymak Hele meydanı hasımlarına bırakmak arıma dokunuyor. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüzüne bakamaz olmak — utanç, yüreksizlik vb. sebeplerle bir kimsenin karşısına çıkamamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
REZALET — Utanç verici şey. Utanılacak hal. * Alçaklık, rezillik. * Maskaralık. * Arsızlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük