utanmazlık

utanmazlık
is., -ğı
Utanmaz olma durumu, yüzsüzlük, arsızlık

Hicap bir ayıp, utanmazlık, sıkılmazlık, yılışıklık bir meziyet oldu.

- B. Felek

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • edepsizlik — is., ği Utanmazlık, sıkılmazlık, terbiyesizlik, şirretlik Asıl garibi benim bin türlü edepsizlikler yapacağını zannettiğim sütnine de susuyor, önüne bakıyor. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hayâsızlık — is., ğı Utanmazlık, sıkılmazlık Piyasadaki şaşkınlık, kararsızlık, hayâsızlık kendilerinin en büyük yardımcılarıydı. E. E. Talu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • perdesizlik — is., ği 1) Perdesi olmama durumu 2) mec. Utanmazlık, hayâsızlık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yırtıklık — is., ğı 1) Yırtık olma durumu 2) mec. Utanmazlık, çekinmezlik …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • foyası meydana (veya ortaya) çıkmak — bir olay dolayısıyla bir kimsenin kötü niteliği ortaya çıkmak Utanmazlık siyasetinin veya utanmaz siyasinin önünde sonunda foyası meydana çıkar. B. Felek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vekâhat — (A.) [ ﺖﺣﺎﻗو ] arsızlık, utanmazlık, hayasızlık …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • BEZA — Konuşmada açık saçıklık. * Hayasızlık, utanmazlık …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HALÂA(T) — Yüzsüzlük, utanmazlık, hayâsızlık. * Kötülüğünden dolayı ailesi ve cemaatı kendisinden ayrılan kimse …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • PERDE YIRTILMAK — Hayasızlık etmek, utanmazlık …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TEHETTÜK — (C.: Tehettükât) (Hetk. den) Yırtılma. * Utanmazlık ve hayâsızlıkta aşırı derecede olma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”