- uyuşturma
- is.
Uyuşturmak işi
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
anestezik — is., ği, Fr. anesthésique Eter, kloroform gibi uyuşturma özelliği olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
uyuşturucu — sf. 1) Uyuşturma özelliği olan, uyuşturan (madde), narkotik 2) Hareketten, gereği gibi düşünmekten alıkoyan Bizim kafamızı kaynatan yeni fikirler, onun için kafa uyuşturucu bir kulak uğultusu idi. F. R. Atay Birleşik Sözler uyuşturucu madde … Çağatay Osmanlı Sözlük
uyuşturulmak — 1. nsz Uyuşturma işi yapılmak, hissedemez duruma getirilmek Şimdi kamarasında sinir buhranları arasında kıvranan yahut Sedol iğnesiyle uyuşturulup baygın yatan başka bir Nilgün vardı. R. H. Karay 2. nsz Anlaşmaları sağlanılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
İHDAR — (Hadr. dan) Tıb : Bir organın hissini iptal etme, uyuşturma. * Kızı yaşmaklandırma, ferace giydirme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük