üfürmek

üfürmek
-i
1) Üflemek
2) Üfleyerek bulunduğu yerden uzaklaştırmak

Pencereden ince bir rüzgâr, güneş tozlarını tül perdelere üfürüyor.

- A. İlhan
3) nsz Esmek

Kapının altından rüzgâr üfürüyor.

4) nsz Üfleyerek çalmak

Birdenbire kavalı dudaklarına götürdü, üfürmeye başladı.

- H. E. Adıvar
5) nsz, mec. Abartarak konuşmak

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • üfürmek — üflemek …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • ney üflemek (veya üfürmek) — ney çalmak Astımı olmasa babası gibi ney üfürmeye bile heves edecektir H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • NEFHA — Üfürmek. Üfürük. * Şişmek. * Kabarık olan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • NEFS — Üfürmek, üflemek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • üflemek — e, i 1) Dudakları büzerek soluğu bir şey üzerine hızla vermek, üfürmek İki senedir sigaralarının dumanlarını burnuma üflediği yetmemiş gibi şimdi de bana oyun etmeye kalkışıyor. A. Gündüz 2) i Yanmakta olan bir şeyi söndürmek veya canlandırmak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üfürme — is. Üfürmek işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • TENEFFÜS — (Nefes. den) Nefes, soluk alma. Dinlenme. * Tan yeri ağarma. * Deniz suyunun sahile vurması. * Üfürmek. * Okullarda ders araları verilen dinlenme …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”