- ünsiyet
- Ar. unsiyyet
AlışkanlıkAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ÜNSİYET — Alışkanlık, dostluk. Birlikte düşüp kalkmak. Ahbablık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ünsiyet peyda etmek — dostluk, arkadaşlık kurmak, samimi olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ANESE — Ünsiyet etmek. Karşılıklı görüşmek, arkadaş olmak, yakınlık göstermek. (Vahşetin zıddı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜSTE'NİS — Ünsiyet peyda etmiş olan, alışık. Alışılmak istenen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
alışkanlık — is., ğı 1) Bir şeye alışmış olma durumu, alışkınlık, alışmışlık, itiyat, huy, ünsiyet ... devlet, gençleri ... kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır. Anayasa 2) Yakınlık, arkadaşlık, ünsiyet 3) fel., ruh b. İç… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ahbaplık — is., ğı Ahbap olma durumu, ünsiyet Bizim de bahçıvan kızı ile ahbaplığımız şurada birkaç gün daha ya sürer ya sürmez! O. C. Kaygılı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ahbaplık etmek ahbaplığa dökmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
arkadaşlık — is., ğı Arkadaş olma durumu, arkadaşa yakışır davranış, omuzdaşlık, ünsiyet Kısa zamanda, unutamayacağım arkadaşlıklar kazandım. T. Buğra Birleşik Sözler kadeh arkadaşlığı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller arkadaşlık etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
BESA' — Ülfet, alışma, ünsiyet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EHL-İ KİTAB — f. Allah ın gönderdiği kitaplara inanan. * Müslüman, Hristiyan veya Yahudi olan. (Hakiki Hristiyanlık veya Yahudilikten çıkmamış bulunan.)(Kur an ı Kerim, o cümlede ehl i kitabı imana teşvik etmekle, onlara bir ünsiyet, bir sühulet gösteriyor.… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EHLÎ — Munis, alışık. Yabancı olmayan. Kendisi ile ünsiyet edilen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük