- ürkünç
- sf., -cü
Ürkme, çekinme duygusu veren
İncecik bir lüks değil, kaba, zevkten yoksun, çok daha ürkünç bir lüks sergilenecek şimdi.
- S. İleri
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
İncecik bir lüks değil, kaba, zevkten yoksun, çok daha ürkünç bir lüks sergilenecek şimdi.
- S. İleriÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ürkünç — ürküntü, kargaşalık, I, 250bkz: ürkünmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ürkünçlük — is., ğü Ürkünç olma durumu E. Zola toplumsal ürkünçlüğü sağlık bozukluğuna dönüştürmekte kendine usta tanımamış bir romancı besbelli... S. İleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
dehşetengîz — (A. F.) [ ﺰﻴﮕﻥا ﺖﺸهد ] ürkünç, dehşet verici … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ürkünmek — düşman yüzünden ulus aras ına düşen ürküntü, telâ şla kalelere ve sığınaklara kaşışma I, 108bkz: ürkünç … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini