- vakarlı
- sf.
Ağırbaşlı
Vakarlı, gösterişli bir adam.
- R. H. Karay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Vakarlı, gösterişli bir adam.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
MEKÎS — Vakarlı. Onur sahibi. Ciddi ve ağırbaşlı kimse … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
REZİN — Vakarlı, temkinli, ağır başlı, sağlam … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
derinleşmek — nsz 1) Derin duruma gelmek Akşamları derinleşen duygularım vakarlı ve içli lisanıyla konuşmaya başlardı. A. Ş. Hisar 2) Ses kaynağı uzaklaşarak az duyulur duruma gelmek Şimdi uzaklaşan yörük hayvanlarının derinleşen çıngırak seslerini işitiyor. Ö … Çağatay Osmanlı Sözlük
ölçülü — sf. 1) Ölçüsü alınmış, ölçülmüş 2) mec. Ilımlı Rabia ile iki dansımda da gayet ölçülü, vakarlı hareket etmiştim. R. H. Karay 3) ed. Belli bir ölçüye göre düzenlenmiş olan (manzume, düz yazı), vezinli, mevzun ... şiirleri, ölçülü, uyaklı sağlam… … Çağatay Osmanlı Sözlük
BA-VEKAR — Ciddi, vakarlı, ağırbaşlı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DAYİB — İtaat eden, vakarlı ve ciddi kişi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EVN — Yab yab yürümek. * Vakarlı, sessiz ve ciddi olmak. * Heybenin bir gözü. * Denk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HİFFET — Hafiflik. * Mc: Onurlu ve vakarlı olmamak. Temkinsizlik. Akılsızlık. Hoppalık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEKÎN — Yüksek rütbe sâhibi. Vakarlı. Temkinli. Nüfuz ve iktidar sahibi. * Yerleşmiş. Oturmuş. Sâkin, Muhkem … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUVAKKAR — (Vekar. dan) Ağırlanmış, saygı gösterilmiş olan. * Ağırbaşlı, vakarlı, ciddi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük