- vakit vakit
- zf.
Belli olmayan zamanlarda, ara sıra, zaman zaman
Bu sevincin arasında vakit vakit bir sıkıntı geliyor.
- A. Gündüz
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bu sevincin arasında vakit vakit bir sıkıntı geliyor.
- A. GündüzÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Vakit — Vakit: Un periódico de corte tradicionalista islámico que parece haber estado en conflicto constante con las autoridades turcas (cambió su nombre en varias ocasiones debido a sus clausuras; su nombre anterior era Akit). Muchos jóvenes,… … Wikipedia Español
Vakit — Anadolu da Vakit Beschreibung türkische Tageszeitung Erstausgabe 2001 … Deutsch Wikipedia
vakit — is., kti, Ar. vaḳt 1) Zaman Mevsim mütehayyil, vakit akşamdı Bebek te. Y. K. Beyatlı 2) Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler Yemek vakti. Şimdi bunun vakti değil. 3) Çağ Vaktin bilginleri. 4) Belirlenmiş olan zaman Kâhya vakit… … Çağatay Osmanlı Sözlük
vakit öldürmek — zamanı yararsız, gereksiz işlerle veya iş yapmadan geçirmek Fakat sandal sahibi olur olmaz zaten yarı keyif, yarı kazanç için vakit öldürdüğü balıkçılık sanatında karar kılmıştı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
vakit saat aramamak — zamana hiç aldırmamak Sabah, öğle, akşam gibi hani vakit saat aradıkları yok. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
vakit kaybetmeden — zf. Hemen, derhâl … Çağatay Osmanlı Sözlük
vakit geçirmek — oyalanmak, uğraşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
vakit kazanmak — 1) bir şeye ayrılan süreyi azaltmak 2) karşı tarafı oyalayarak kendi hazırlanma süresini uzatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
vakit nakittir — zaman çok değerlidir, boş yere harcanmamalıdır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
Anadoluda Vakit — Anadolu da Vakit Beschreibung türkische Tageszeitung Erstausgabe 2001 … Deutsch Wikipedia