- vakit
- is., -kti, Ar. vaḳt
1) Zaman
Mevsim mütehayyil, vakit akşamdı Bebek'te.
- Y. K. Beyatlı2) Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatlerYemek vakti. Şimdi bunun vakti değil.
3) ÇağVaktin bilginleri.
4) Belirlenmiş olan zamanKâhya - vakit gayri Süleyman, haber saldık gelecekler, pamuklar da kıvamına geldi - demişti.
- S. Kocagöz5) Zaman anlatan kelimelere belirtilen durumunda geldiğinde "iken" anlamı veren bir söz6) mec. Geçim, para bakımından elverişli durumOnun bu kadar para vermeye vakti yok.
Birleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller- <
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Vakit — Vakit: Un periódico de corte tradicionalista islámico que parece haber estado en conflicto constante con las autoridades turcas (cambió su nombre en varias ocasiones debido a sus clausuras; su nombre anterior era Akit). Muchos jóvenes,… … Wikipedia Español
Vakit — Anadolu da Vakit Beschreibung türkische Tageszeitung Erstausgabe 2001 … Deutsch Wikipedia
vakit vakit — zf. Belli olmayan zamanlarda, ara sıra, zaman zaman Bu sevincin arasında vakit vakit bir sıkıntı geliyor. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
vakit öldürmek — zamanı yararsız, gereksiz işlerle veya iş yapmadan geçirmek Fakat sandal sahibi olur olmaz zaten yarı keyif, yarı kazanç için vakit öldürdüğü balıkçılık sanatında karar kılmıştı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
vakit saat aramamak — zamana hiç aldırmamak Sabah, öğle, akşam gibi hani vakit saat aradıkları yok. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
vakit kaybetmeden — zf. Hemen, derhâl … Çağatay Osmanlı Sözlük
vakit geçirmek — oyalanmak, uğraşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
vakit kazanmak — 1) bir şeye ayrılan süreyi azaltmak 2) karşı tarafı oyalayarak kendi hazırlanma süresini uzatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
vakit nakittir — zaman çok değerlidir, boş yere harcanmamalıdır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
Anadoluda Vakit — Anadolu da Vakit Beschreibung türkische Tageszeitung Erstausgabe 2001 … Deutsch Wikipedia