vecibe

vecibe
is., esk., Ar. vecībe
Ödev, boyun borcu

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • vecibe — vecîbe : borç …   Hukuk Sözlüğü

  • vecîbe — (A.) [ ﻪﺒﻴﺝو ] yapılması gereken, görev …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • VECİBE — Borç hükmünde olan vazife. * Kanun ve ahlâkın icabı, yerine getirilmesi lâzım gelen şey …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • VECİBE-İ NEZAKET — Nezâket borcu …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • borç — 1. is., Rus. Borş 2. is., cu 1) Geri verilmek üzere alınan veya ödenmesi gerekli para veya başka bir şey Vaktim yok, bana para bul, şu borcu ödeyeyim, söz verdim. P. Safa 2) mec. Birine karşı bir şeyi yerine getirme yükümlülüğü, vecibe Vatan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boyun borcu — is. Yapılması gereken ödev, vecibe Yapılan yararlı çalışmaların hakkını vermek boynumuzun borcu... T. Halman …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ödev — is. 1) Yapılması, yerine getirilmesi, insanlık duygusu, töre ve yasa bakımından gerekli olan iş veya davranış, vazife, vecibe Doktor da rahattır. Ödevini yapmıştır. H. Taner 2) Öğretmenin öğrencilere okul dışında yapmaları için verdiği çalışma… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”