- vefakâr
- sf., Ar. vefā + Far. -kār
Vefası olan, sevgisi geçici olmayan, hakikatli, vefalı
... iftihar duyarak sadık ve vefakâr bir ömür sürmektedir.
- R. H. Karay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
... iftihar duyarak sadık ve vefakâr bir ömür sürmektedir.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
vefâkâr — (A. F.) [ رﺎﮐﺎﻓو ] vefalı … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
VEFADAR (VEFAKÂR) — Vefalı, sözünde ve dostluğunda devamlı olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bende — is., esk., Far. bende Kul, köle Aynı zamanda, bu has ve vefakâr bendesine mim koymuştu. Y. K. Karaosmanoğlu Birleşik Sözler bendehane bendezade Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bendeniz bendeniz cennet kuşu … Çağatay Osmanlı Sözlük
biaman — sf., esk., Far. bī + Ar. amān Hoşgörüsüz, amansız, gaddar, zalim Seciyeli bir adamdı, vefakâr kalmıştı, satılanların biaman bir düşmanı idi. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
hakikatli — sf. Vefakâr Hakikatli yâr isen / Dünür gönder babama. Halk türküsü … Çağatay Osmanlı Sözlük
vefalı — sf. Vefakâr Hatırda kalan şey değişmez zamanla / Ne vefalı komşumuzdun sen Fahriye abla. A. M. Dranas … Çağatay Osmanlı Sözlük
HUDENA — (Hadîn. C.) Sâdık dostlar, vefakâr arkadaşlar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KANBER — Hz. Ali nin (R.A.) sâdık, vefakâr ve sevgili kölesinin adı. * Mc: Bir evin gediklisi. * Herşeye burnunu sokan, her düğün ve eğlencede bulunan bir adamdan kinâye olarak kullanılır … Yeni Lügat Türkçe Sözlük