vekâlet — (A.) [ ﺖﻝﺎﮐو ] 1. vekillik. 2. bakanlık. 3. avukatlık … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
VEKÂLET — Vekillik. Birisinin nâmına iş görme. Kendi nâmına hareket etme salâhiyetini başkasına verme. Nezâret, bakanlık. * Vekilin vazife gördüğü bina … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
vekâlet ücreti — is., huk. Vekâletname çıkarılırken ödenen ücret … Çağatay Osmanlı Sözlük
vekâlet etmek — birinin yerine bakmak, görevini üstlenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
vekalet sözleşmesi — kişinin, bedelli veya bedelsiz olarak, bir işi yürütmeyi veya yerine getirmeyi başkası adına üstlendiği sözleşme … Hukuk Sözlüğü
naiplik — vekâlet … Hukuk Sözlüğü
MEVKÛL — (Vekâlet. den) Bir vekile emanet edilen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜMESSİL — Vekâlet eden. Bir şahsı bir topluluğu veya şahs ı mâneviyi temsil eden. * Benzeten. * Kitap bastıran. * Vekil. * Rol temsil eden. Aktör … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
vekil — vekalet sözleşmesi gereği, müvekkil tarafından ve onun adına işlem yapmakla yetkilendirilen kişi … Hukuk Sözlüğü
bakanlık — is., ğı 1) Bakan olma durumu, vekillik, nezaret, vekâlet 2) Bakanın yönetimi altındaki kuruluşların bütünü, nezaret, vekâlet 3) Bu kuruluşların bulunduğu yer Birleşik Sözler başbakanlık … Çağatay Osmanlı Sözlük