- vesait
- is., ç., esk., Ar. vesāˀiṭ
Araçlar, vasıtalar
İki cephane depomuz vardır ki bunlar, seksen otomobil ve bütün ordu vesaitiyle altı ayda oraya depo edilmiştir.
- A. GündüzBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
İki cephane depomuz vardır ki bunlar, seksen otomobil ve bütün ordu vesaitiyle altı ayda oraya depo edilmiştir.
- A. GündüzÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
vesâit — (A.) [ ﻂﺋﺎﺱو ] 1. araçlar. 2. aracılar … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
VESAİT — (Vasıta. C.) Vasıtalar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
vesait — vasıta … Beypazari ağzindan sözcükler
vesait — vasıtalar; araçlar … Hukuk Sözlüğü
VESAİT-İ NAKLİYYE — Nakil vasıtaları. Taşıtlar. (Vapur, tren, otomobil gibi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
VELEDİYET AKİDESİ — Hristiyanlıkta bir bâtıl akide. (Bak: Teslis)(İslâmiyet, tevhid i hakiki dinidir ki; vasıtaları, esbabları ıskat ediyor. Enaniyeti kırıyor, ubudiyet i hâlisa te sis ediyor. Nefsin rububiyetinden tut, tâ her nevi rububiyet i bâtılayı kat ediyor,… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ÂLET — Bir işte veya bir san atta kullanılan vasıta. Bir makinayı vücuda getiren ve işlemesine yardım eden parçalardan her biri. * Sebeb, vesile, vesâit. * Edevat. Avadanlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük