- vukuf
- is., esk., Ar. vuḳūf
Anlama, bilme, bilgi
Kuzenim, mektuplarında Fransız edebiyatına da vukufunuzdan uzun uzadıya bahsediyor.
- Y. K. KaraosmanoğluBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kuzenim, mektuplarında Fransız edebiyatına da vukufunuzdan uzun uzadıya bahsediyor.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
vukûf — (A.) [ فﻮﻗو ] bir konu hakkında geniş bilgi sahibi olma … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
VUKUF — Bir şeyi bilme. Öğrenmiş olma. * Bir hâlde kalma. * Durma, duru … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EHL-İ VUKUF — Bir mes ele hakkında bilgi sahibi olan salâhiyetli kimseler. Vukuf ehli. Bilirkişi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KESB-İ VUKUF — Haberi olma. Vukuf sahibi olma. Bilgi edinme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ehl-i vukuf — ehl i vukûf bilirkişi … Hukuk Sözlüğü
ehl -i vukûf — [ فﻮﻗو ﻞها ] bilirkişi … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
BÎ-VUKUF — Vukufsuz, bîhaber, malûmatsız, habersiz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
erbâb-ı vukuf — bilirkişiler … Hukuk Sözlüğü
bilgi — is. 1) İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat 2) Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, malumat, vukuf Babası, önce ona, Mazlume ve ailesi hakkında birçok bilgi vermişti. H. E. Adıvar 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
anlama — is. 1) Anlamak işi, vukuf 2) fel. Bir olay veya önermenin daha önce bilinen bir kanunun veya formülün sonucu olduğunu görme … Çağatay Osmanlı Sözlük