- balgam
- is., Ar. balġam
Solunum organlarının salgıladığı, ağızdan dışarı atılan sümüksü madde
Balgam çıkarmak. Balgam sökmek.
Birleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
balgam
Look at other dictionaries:
balgam — bàlgam m DEFINICIJA reg. ono što se ispljune ili iskašlje (ob. u prehladi); hrakotina, šlajm ETIMOLOGIJA tur. ← arap. bälgam ← grč. phlégma … Hrvatski jezični portal
balgam taşı — is., min. Damarlı ve yarı saydam bir tür Kadıköy taşı, Hacıbektaş taşı, mühresenk Ak gözleri iki yuvarlak balgam taşı gibi fırıl fırıl dönüyordu. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
balgam atmak — yapılmakta olan bir iş veya bir konu üzerine kuşku uyandıracak bir söz söylemek Belki Tayfur a gönlüm vardır diye ortaya balgam atıyor. S. M. Alus … Çağatay Osmanlı Sözlük
BALGAM-I CİSSÎ — Beyaz ve yoğun balgam … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BALGAM — Solunum yolları tarafından salgılanan ve ağızdan dışarı atılan sümük, irin ve kan karışımı maddedir. * Eskiden bedende bulunduğu sanılan dört unsurdan biri. (Bak: Ahlât … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tuzlu balgam — is., tıp, esk. 1) Birtakım deri hastalıklarının ortak adı 2) hlk. Egzama … Çağatay Osmanlı Sözlük
ortaya bir balgam atmak — kaba bir iş kıvamındayken, biri herkesin zihnini bulandıracak bir söz söylemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
NUHAME — Balgam … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜTENAHHİM — Balgam çıkaran … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
limgen — sarı erik I, 444 salya, balgam III, 127 § liş akmak salya veya balgam atmak I, 127 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
