- yakalamak
- -i
1) Bir kimseyi veya bir şeyi elle tutmak
Üç ince dalı birleştirerek sıkıca yakaladım.
- R. H. Karay2) Kaçan kimseyi ele geçirmek, derdest etmek3) Bir kimsenin gitmesini engellemek, durdurmakBu defa Tevfik'i dükkânın kapısında yakaladılar, aynı şeyi ona açtılar.
- H. E. Adıvar4) Bir kimseyi hoşa gitmeyecek bir durumda bulmak, bir kimsenin suçu ortaya çıkmakKocasını bir kadınla yakalamış.
5) Bir kimsenin suçluluğunu gösteren söz, bakış veya işareti fark etmek6) Birdenbire etkisi altına almakYağmur bizi yolda yakaladı.
7) Arayarak veya rastlantı sonucu bulup bağlantı kurmakZehra, Yorgaki'nin müziğini herhangi bir yerinden yakalıyor.
- A. İlhan8) mec. Belirlemek, anlamakKız onun zayıf damarını yakalamıştı.
- T. Buğra
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.