yakınlaşmak

yakınlaşmak
nsz
1) Yakın bir duruma gelmek, yaklaşmak

Yer çok aşağılarda kalmış, gök yakınlaşmış gibime gelirdi.

- N. Cumalı
2) -e, mec. Aralarındaki ilgi, sevgi daha güçlü bir duruma gelmek

Doktor Hikmet'i, onlara büsbütün yakınlaşmaktan, onlarla dilediği gibi haşır neşir olmaktan menediyordu.

- Y. K. Karaosmanoğlu

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • MÜLAHAT — Yakınlaşmak. Çekiştirmek. * Çocuğun, sütten kesilme vaktine yakınlaşması. * Niza ve husumet etmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TAKARRÜB — Yakınlaşmak. Yaklaşmak. * Zamanı gelmek. Vakti yakın olmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • yakınlaşma — is. Yakınlaşmak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yaklaşmak — e 1) Arada az bir aralık kalacak biçimde ilerlemek, aradaki uzaklığı azaltmak veya büsbütün ortadan kaldırmak için ileri gitmek Saat sekiz buçuğa yaklaşıyordu. S. F. Abasıyanık 2) Benzemek, andırmak, uygun olmak 3) Bir konuyu, bir sorunu ele… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • takarrüb — (A.) [ بﺮﻘﺕ ] yaklaşma, yakınlaşma. ♦ takarrüb etmek yaklaşmak, yakınlaşmak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • KURBİYYET — Yakınlık kazanmak. Yakınlık. Bir şeye kendi gayretiyle yakınlaşmak. (Bak: Akrebiyyet)(Sahabelerin kurbiyet i İlâhiyye noktasındaki makamlarına velâyet ayağıyla yetişilmez. Çünki: Cenâb ı Hak bize akrebdir ve herşeyden daha ziyade yakındır. Biz… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”