yalamak — töhmetlennek III, 89 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yalamak — çocuk oyunlarında yapılan bir yanlışı geri alarak düzeltmek … Beypazari ağzindan sözcükler
mürekkep yalamak — öğrenim görmek Herhâlde aile terbiyemin, görgümün ve az buçuk mürekkep yalamış olmamın da bu Tanrı vergisini beslemekte tesiri olacaktır. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
tükürdüğünü yalamak — tkz. verdiği sözden benliğini küçülterek geri dönmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çanak yalamak — dalkavukluk etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
avucunu yalamak — alay umduğunu ele geçirememek Sen avucunu yalarsın! Beni daha fazla rahatsız etme, tamam mı? E. Bener … Çağatay Osmanlı Sözlük
LA'K — Yalamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yalgamak — yalamak. I, 253; II I, 306, 307bkz: yalwamak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yalwamak — yalamak, III, 307bkz: yalgamak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
LAT' — Yalamak. * Ayağıyla bir kimsenin belinden aşağısına vurmak LAT (LUTÛ ) Yapışmak. * Ulaşmak, varmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük