- yaldızlama
- is.
1) Yaldızlamak işi2) Ciltlenmiş kitapların kapak veya kenarlarını altın suyuyla süsleme, tezhip
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yaldızlama — «Yaldızlamaq»dan f. is … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
yaldızlanmak — nsz Yaldızlama işi yapılmak veya yaldızlama işine konu olmak Mesela kapının hizasında, gayet kıymetli, etrafı altınla yaldızlanmış bir kap. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEZHİB — (Zeheb. den) (C.: Tezhibât) Yaldızlama işi, yaldızlama sanatı. * Süsleme. * Altın sürme. * Dişlere altın dolgu yapma, çürümüş dişleri altınla doldurma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tezhip — is., bi, esk., Ar. teẕhīb 1) Yazma kitaplarda, sayfaların yaldız ve boya ile bezenmesi, yaldızlama 2) Süsleme, bezeme … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaldızlatmak — i, e Yaldızlama işini yaptırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tezhîb — (A.) [ ﺐﻴهﺬﺕ ] 1. süsleme. 2. yaldızlama. 3. altın sürme … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ENDAYİŞ — f. Yaldızlama, sıvama … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜLEFFAK(A) — (Telfik. den) Düzme, uydurma, yalandan, sahte. * Yaldızlama … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TENVİH — Sulandırma. * Yaldızlama. * Haksız bir şeyi yapmacık şeylerle süsleyip haklı gösterme. * Başka bir madeni, altın veya gümüş suyuna daldırma. * Bir kimsenin nâmını, şânını yükseltme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük