yamamak

yamamak
-i
1) Yama koyarak onarmak, yamalamak

Gemici yelkenlerini dizlerinin üzerine almış, yamıyorlar.

- Halikarnas Balıkçısı
2) -i, -e, mec. İstenmeyen kimse veya şeyi birine mal etmek

Bu bozuk saati size kim yamadı?


Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • yamamak — yanıannak III, 91 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • çitmek — yamamak , dikmek …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • dirseklik — is., ği 1) Koltuk, kanepe vb.nde dirsekleri dayamaya elverişli bölüm 2) sf. Dirsek olarak kullanılmaya uygun olan (ağaç, boru vb.) 3) sf. Ceket kolunun dirsek bölümünü korumak veya yamamak için kullanılan (kumaş vb.) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yamama — is. Yamamak işi Bir banka memurundan boşattığı kızını bana yamamayı kafasına koymuştur. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üstüne yıkmak — 1) kendisinin de sorumlu olduğu bir işin ağırlığını başkalarına yüklemek Tek tük torunlar doğmaya, yetişmeye başlamış, kendi havalarında olan genç babalar, cahil anneler bu çocukların bütün yükünü onunla karısının üstüne yıkmışlar. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yamanmak — kendi kendine yamamak III, 85 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • NAKL — Bir şeyi başka bir yere götürmek, taşımak, yer değiştirmek. * Anlatmak, duyduğu bir şeyi başkasına hikâye etmek, rivâyet etmek. * Bir dilden başka dile çevirmek, terceme etmek. * Eski mest ve çizme. * Yırtık elbiseyi yamamak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • RAK' — Kaftana yama vurmak. Elbiseyi yamamak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”