yamamak — yanıannak III, 91 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
çitmek — yamamak , dikmek … Beypazari ağzindan sözcükler
dirseklik — is., ği 1) Koltuk, kanepe vb.nde dirsekleri dayamaya elverişli bölüm 2) sf. Dirsek olarak kullanılmaya uygun olan (ağaç, boru vb.) 3) sf. Ceket kolunun dirsek bölümünü korumak veya yamamak için kullanılan (kumaş vb.) … Çağatay Osmanlı Sözlük
yamama — is. Yamamak işi Bir banka memurundan boşattığı kızını bana yamamayı kafasına koymuştur. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstüne yıkmak — 1) kendisinin de sorumlu olduğu bir işin ağırlığını başkalarına yüklemek Tek tük torunlar doğmaya, yetişmeye başlamış, kendi havalarında olan genç babalar, cahil anneler bu çocukların bütün yükünü onunla karısının üstüne yıkmışlar. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
yamanmak — kendi kendine yamamak III, 85 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
NAKL — Bir şeyi başka bir yere götürmek, taşımak, yer değiştirmek. * Anlatmak, duyduğu bir şeyi başkasına hikâye etmek, rivâyet etmek. * Bir dilden başka dile çevirmek, terceme etmek. * Eski mest ve çizme. * Yırtık elbiseyi yamamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
RAK' — Kaftana yama vurmak. Elbiseyi yamamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük