aksetmek — den, der, Ar. ˁaks + T. etmek 1) Ses bir yere çarpıp geri dönmek, yankılanmak, yankı vermek Aksetti uyanmış tepelerden sırasıyla / Dağ dağ o güzel ses bütün etrafı gezindi. Y. K. Beyatlı 2) e, den Bir ışık veya bir şekil düz ve parlak bir yüzeye… … Çağatay Osmanlı Sözlük
vurmak — e, ur 1) Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmak Masaya vurmak. Birinin başına vurmak. 2) i Ses çıkarmak için bir şeyi başka bir şey üzerine hızlıca çarpmak Kapılarını vurmadan, kartını göstermeden, kademeye aldırmadan odalara… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yansıma — is. 1) Yansımak işi Balkon penceresinden dolan ışık, ak saçlarından süt mavisi yansımalar yapıyor. A. İlhan 2) Işık dalgaları yansıtıcı bir yüzeye çarparak yön değiştirme, inikâs Durgun denizler yıldızların yansımasıyla yıldızlandı. Halikarnas… … Çağatay Osmanlı Sözlük
inikâs etmek — 1) yansımak 2) yankılanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
şavkı vurmak — bir şeyin ışığı yansımak … Çağatay Osmanlı Sözlük
akser — (A.) [ ﺮﺼﻗا ] en kısa. ♦ aksetmek yansımak, vurmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
makes bulmak — (A. T.) yansımak, yansıyacak yer bulmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü