- yarı yarıya
- zf.
1) Yarısı kadar
Damatlarının bu işten memnun görünmesi, onun azap ve sıkıntısını yarı yarıya hafifletiyordu.
- R. N. Güntekin2) Yarısı birine, yarısı öbürüne olarakYarı yarıya bölüştük.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Damatlarının bu işten memnun görünmesi, onun azap ve sıkıntısını yarı yarıya hafifletiyordu.
- R. N. GüntekinYarı yarıya bölüştük.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yarı-yarıya — z. Yarısı qədər, əlli faiz. İstehsal yarı yarıya artmışdır. – Hələ gələn il dəzgahlar yarı yarıya artacaqdır. M. C.. // Əlli faiz hesabı ilə, yarısı miqdarında … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
yarı — sf. 1) Bir bütünü oluşturan iki eşit parçadan her biri, nısıf 2) Bir şeyin yarısı kadar olan, yarım olan Yarı yolu aldık. Yarı mesafede. 3) is. Futbolda 45 dakikalık her iki devreden biri Birinci yarıda dört gol attık. 4) zf. Gereğinden az, tam… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yarı-yarı — z. Yarıya bölərək, yarıya bölünmüş halda … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
yarşı — bir şeyi yarıya bölen kimse; bir ;eyin yar ısı, yarı yarıya ortak III, 32 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
düşmek — e, er 1) Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek Havada uçan kuş vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor. R. N. Güntekin 2) den Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kardeş payı — is. Yarı yarıya, eşit paylarla bölüşme … Çağatay Osmanlı Sözlük
mağaza — is., Fr. magasin 1) Büyük dükkân Mahmutpaşa da bir manifatura mağazası işletiyor ve ayrıca iyi iş yapan bir düğme fabrikasının da yarı yarıya sahibi bulunuyordu. H. Taner 2) Eşya ve azık deposu Birleşik Sözler büyük mağaza gümrüksüz mağaza spot… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şişe — 1. is., Far. şīşe 1) İçerisine sıvı konulan, cam veya plastikten yapılmış, dar ağızlı uzun kap Önünde yarım kiloluk bir şarap şişesi yarı yarıya boştu. S. F. Abasıyanık 2) sf. Bu kabın aldığı miktarda olan Olsa da bu zavallıya hiç olmazsa bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
verevine — zf. Verev biçimi verilerek İpek mavi yorgan, düzgün bir biçimde verevine katlanmış, yarı yarıya açık duruyordu. E. Bener … Çağatay Osmanlı Sözlük
yarıcı — 1. sf. Yarma işini yapan, parçalayan, bölen 2. is. Ürünü mal sahibi ile yarı yarıya bölüşerek çalışan işçi … Çağatay Osmanlı Sözlük