yaşıt

yaşıt
is.
Aynı yaşta olan kimselerden her biri

Sevim, yaşıtlarından boylu, inanılmayacak kadar çevik bir kızdı.

- A. İlhan

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • akran — yaşıt …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • emsal — yaşıt eş denk …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • Die grössten Schweizer Talente — Seriendaten Originaltitel Die grössten Schweizer Talente …   Deutsch Wikipedia

  • emsal — is., li, Ar. emṣāl 1) Benzer Tarihte o ana kadar emsali görülmedik bir ticari kepazelik devri açılmıştı. E. E. Talu 2) Yaşıt, eş, denk Emsali bir üst derece maaş aldığı hâlde zavallı resim hocamız mağdur duruma düşmüş bulunuyordu. H. Taner 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • köpürgen — sf. Gerekli gereksiz, hızlı, aralıksız ve bıktırıcı biçimde konuşan Bu uzun saçlı, köpürgen, hemen hemen bizimle yaşıt, boşanmış zemberek gibi söylenen yeni hocaları dinler dururduk. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yaşıtlık — is., ğı Yaşıt olma durumu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hemsâl — (F.) [ لﺎﺴﻤه ] yaşıt …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • hemsinn — (F. A.) [ ﻦﺱ ﻢه ] yaşıt …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • ETRAB — (Tırb. C.) Hep bir yaşıt olanlar, akranlar …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HEM-KIRAN — f. Aynı yaşta olan, yaşıt. * Kuvvette müsavi olan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”