yedek lastik — is., ği Otomobillerde gerektiğinde kullanılmak üzere genellikle bagajda bulundurulan janta takılı lastik, yedek teker, stepne … Çağatay Osmanlı Sözlük
yedek parçacı — is. Yedek parça yapan veya satan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
yedek parçacılık — is., ğı Yedek parçacının işi veya mesleği … Çağatay Osmanlı Sözlük
yedek subay — is., ask. Askerliği meslek olarak seçmediği hâlde, yurt ödevi için kanunlara göre belli bir süre orduda subay olarak çalışan kimse Harbiye Mektebinde ilk talim gören yedek subaylar arasında idim. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
yedek subaylık — is., ğı Yedek subay olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yedek teker — is. Yedek lastik … Çağatay Osmanlı Sözlük
yedek — yedekdaş, mâyetde giden redif şeyler, hususen at yedeyi, yetik … Çağatay Osmanlı Sözlük
yedek akçe — is. İleride doğacak gereksinim ve zararları karşılamak için kârdan ayrılan para, ihtiyat akçesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
yedek besinler — is., ç. Organizmanın sindirdikten sonra kullanmayıp depo ettiği karbonhidrat, yağ, protein vb. maddeler … Çağatay Osmanlı Sözlük
yedek oyuncu — is., sp. Oyunculardan birinin herhangi bir sebeple takımdan çıkması gerektiğinde onun yerine oynayacak oyuncu, yardımcı oyuncu … Çağatay Osmanlı Sözlük