yedmek — yapışup çeküp götürmek, delalet etmek, çekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yedmek — bohça veya heybeyi toparlamak, uçlar ını birleştirmek III, 434bkz: yedi şmek, yedilmek, yidmek yeğ, üst, üstün, daha lyl, lyl, hayırlı I, 59, 337, 384; II I, 43, 133, 144, 160 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yidamak — yedmek, redif etmek, çekmek, gezdirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yedme — is. Yedmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
yedilmek — dikilmek ve içine e şya konulmak III, 77bkz: yedi şmek, yedmek, yidmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yedişmek — kenar dikmekte yardım etmek III, 70, 71bkz: yedilmek, yedmek, yidmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yidmek — bohça veya heybeyi toparlamak, uçlar ını birleştirmek III,443bkz: yedişmek, yedilmek, yedmek iğ, I, 48, 85bkz: ig, ik, yik gemin damağa gelen parçası III, 144 çiğ, pişmemiş. I, 338; III, 144bkz: yik … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
MAKADE — Davar yedmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük