- yer istasyonu
- is.
Uzay araştırmalarında yeryüzünde yapılan çalışmaların gerçekleştiği merkez
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yer — is., gök b. 1) Dünya 2) Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân İzinsiz bir yere gitmek ne haddime? M. Ş. Esendal 3) Gezinilen, ayakla basılan taban Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
akaryakıt istasyonu — is. Benzin, gaz, motorin vb. sıvı yakıtların satıldığı yer … Çağatay Osmanlı Sözlük
servis istasyonu — is. Motorlu taşıtların benzin aldığı, bakımlarının yapıldığı, gerektiğinde alışveriş de yapılan yer … Çağatay Osmanlı Sözlük
uzay istasyonu — is., gök b. Uzay çalışmalarının yapıldığı, içinde insanların yer çekimi olmayan ortamlarda çalışabildiği yapay uydu, uzay üssü … Çağatay Osmanlı Sözlük
istasyon — is., Fr. station 1) Tren, metro durağı Hep birlikte ilk istasyonda inerek karakola gitmişlerdi. Ç. Altan 2) Araştırma kuruluşu Meteoroloji istasyonu. Tohum ıslah istasyonu. 3) Satış, bakım, aşı vb. işler yapılan kuruluş veya yer Trafik muayene… … Çağatay Osmanlı Sözlük
servis — is., Fr. service 1) Sofrada hizmet etmekle görevli kimsenin yaptığı iş ve bu işin yapılma biçimi, sofra hizmeti 2) Yemekte gerekli olan tabak, çatal, bıçak, kaşık, peçete vb. şeylerin tümü 3) Bir yönetimde, bir kurum veya kuruluşta, bütünün bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
GAR — Mağara. İn. Kehf. * Defne ağacı. * Gayret. * Fesad. * Tren istasyonu. * Tıb: Beden âzalarında olan cep gibi çukur yer … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
GİŞE — Fr. Tren istasyonu, vapur iskelesi ve mağaza gibi yerlerde bilet veya paranın alınıp verildiği yer … Yeni Lügat Türkçe Sözlük