yetişmek

yetişmek
-e
1) Ulaşmak, ermek, varmak, vasıl olmak

Gâvur Ali kahvedeki cemaate hiçbir şey söylemeden küçük çobanla uzaklaştı, bir nefeste ağıla yetişti.

- Ö. Seyfettin
2) Vaktinde tamam olmak, bitmek, hazırlanmak, hazır olmak

Bu giysi yarına yetişmeli.

3) Vaktinde varmak, vaktinde bulunmak

Öteki tünelle gelseler de vapura yetişeceklerini bilirlerdi.

- A. Ş. Hisar
4) Bir işe başlamış olanlara veya gidenlere sonradan katılmak

Kadınlar, derme çatma ayakkabılarıyla onlara zor yetişebiliyorlardı.

- Y. K. Karaosmanoğlu
5) Değmek, uzanıp dokunabilmek

Ben o dala yetişemem. Bu ip kuyunun dibine yetişmez.

6) Vakit bulmak, yapabilmek

Ben bu kadar işe yetişemem.

7) nsz Yetmek, yeter olmak, kâfi gelmek

Bu para yetişir. Bu yemek hepimize yetişir.

8) Bir zamanda yaşamış olmak, bir zamanı veya kimseyi görmüş olmak

Bol zamanıma yetişti de ben onu böyle şımarık büyüttüm.

- P. Safa
9) nsz Üremek, büyümek, olmak

Şu Marmara kıyılarında o sene bol meyve yetişmişti.

- S. F. Abasıyanık
10) -de Eğitim görmüş olmak, öğrenmek, gelişmek

İşte bu kadronun içinde yetişecektim ben.

- Y. Z. Ortaç
11) İş görebilecek yaşa gelmek, büyümek
12) Yardım etmek, yardımına koşmak

Tam o sırada talih imdadıma yetişti.

- R. H. Karay
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • yetişmek — büyümek …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • Hızır gibi (imdadına veya yardımına) yetişmek — birinin en sıkışık bir zamanında, beklemediği biri, yardımına yetişmek Ya annem ya ninem babamın çıkardığı gürültüyü işitip mutlaka Hızır gibi imdadıma yetişir. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapalı yetişmek — toplum hayatına girmeden, karışmadan yetişmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çantadan yetişmek — bir mesleği eğitim görmeden deneyimlerle kazanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • imdada (veya imdadına) koşmak (veya yetişmek) — çok zor ve tehlikeli bir anda yardım etmek Neyse bu işte de otelci imdadımıza yetişti. R. N. Güntekin Aşağı kattan gürültüyü işiterek imdadıma koşan annem evvela neye uğradığını bilememişti. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • HAZB — Yetişmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • LEHAK — Yetişmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • yetmek — yetişmek, erişmek II, 314bkz: çetmek, yetmek yetmek, yedeğinde götürmek II, 314 yetişmek, erişmek I, 192, 421, 424; II, 274, 314; III, 406bkz: çetmek, yetmek …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • yet(i)şmek — yetişmek, erişmek. III, 183 bkz …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • NÜVBE — Yetişmek. * Siyahi bir kabile …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”