- yırtmaçlı
- sf.
Yırtmacı olan
Biraz evvel soyunan yolcu da iki yandan yırtmaçlı bir kısa gecelik gömleği altında...
- Y. K. Karaosmanoğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Biraz evvel soyunan yolcu da iki yandan yırtmaçlı bir kısa gecelik gömleği altında...
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
cepken — is. Kolları yırtmaçlı ve uzun, harçla işlenmiş bir tür kısa, yakasız üst giysisi Cepkenini, damalı mintanını çıkarmış, kolalı gömleğine kravatını bağlıyordu. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
frak — is., Fr. frac Resmî törenlerde giyilen uzun etekli, eteğinin arkası beline kadar yırtmaçlı, siyah erkek ceketi ve takımı Babam Cumhuriyet Bayramı törenlerine frak ve silindir giyerek katılırdı. Ç. Altan … Çağatay Osmanlı Sözlük
jaketatay — is., Fr. jaquette à taille Resmî ziyaret ve davetlerde erkeklerin giydikleri, arkası yırtmaçlı, etekleri uzun ve ön köşeleri yuvarlak kesilmiş ceket … Çağatay Osmanlı Sözlük
redingot — is., Fr. redingote Arkası yırtmaçlı, etekleri uzun, çift sıra düğmeli, resmî erkek ceketi Redingot giymemiş olanlar da kara ceket, yelek, çizgili pantolon giymişler. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
tennure — is., esk., Ar. tennūre Mevlevi dervişlerinin giydiği kolsuz, yakasız, yırtmaçlı, beli kırmalı, uzun ve geniş giysi O tennurelerin elvan elvan renkleri ve bu renklerin göz alıcı, baş döndürücü kasırgası... Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
JAKETATAY — Fr. Arkası yırtmaçlı, etekleri uzun ve ön köşeleri yuvarlakça kesilmiş olan resmi ceket … Yeni Lügat Türkçe Sözlük