- yönlendirmek
- -i
Bir kimsenin davranış, tutum, yapacağı iş vb. alanlarda izleyeceği yolu göstermek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
gem — is. Atı yönlendirmek için ağzına takılan demir araç Kadın dizginleri çekmek istedi fakat hırçın hayvan sert bir boyun hareketi ile gemini kurtardı. H. Taner Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gem almak gem almamak gem almayan atın ölümü yakındır… … Çağatay Osmanlı Sözlük
güdümlemek — i Belli bir amaca veya inanca yönlendirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanalize — sf., Fr. canalisé Yönlendirmek, bir düzene koymak anlamındaki kanalize etmek ve yönlenmek, bir düzene konulmak anlamındaki kanalize olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
öncelemek — i 1) Bir şeyi önceden yapmak, geri bırakmamak, öne almak, takdim etmek 2) Tanıtmak, yönlendirmek amacıyla överek öne çıkarmak, lanse etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yönetmek — i 1) Bir kurum veya kuruluşun yasalara, kurallara ve belli şartlara uygun biçimde işlemesini sağlamak, idare etmek, tedvir etmek 2) Birinin bir konudaki etkinliğine, çalışmasına yön vermek, birini yönlendirmek 3) sin., tiy. Program ve oyunların… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yönlendirme — is. Yönlendirmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
uzaktan kumanda etmek — kişiyi veya grubu dışarıdan yönlendirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dolduruşa getirmek — argo olumsuz yönde yönlendirmek, kışkırtmak Kimler dolduruşa getirdi sizleri, kimlere kandınız? A. Kulin … Çağatay Osmanlı Sözlük
hedef göstermek — 1) birini kötü bir durumda kalması için hedef hâline getirmek 2) bir kimseyi olumsuz, kötü bir amaç için bir yere veya şeye yönlendirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
zehir saçmak — çevreye kötü propaganda yapmak veya insanları olumsuz davranışlara yönlendirmek, tahrik etmek, ortalığı karıştırmak Bunlar, etraflarına mütemadiyen zehir saçmakta ve kendi kuruntularını ancak birtakım garip snopluklarla avutmaya çalışmaktadırlar … Çağatay Osmanlı Sözlük