- yüzünden
- zf.
Nedeniyle
O da çocuklar yüzünden alışmış, onlar yüzünden daha uygun görmüş, karısına anne derdi.
- S. F. Abasıyanık
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yüzünden
Look at other dictionaries:
yüzünden akmak — herhangi bir durum yüzünden çok belli olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüzünden düşen bin parça olmak — öfke veya küskünlükten ileri gelen can sıkıntısıyla suratı asık olmak Ama iktisadi bunalım ayyuka çıktı maşallah, yurttaşın yüzünden düşen bin parça olacak. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüzünden okumak — 1) ezbere değil, yazılmış kâğıttan okumak 2) herhangi bir durumu yüzünden anlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüzünden kan damlamak — çok sağlıklı olmak, sağlığı yüzünün renginden belli olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
astarı yüzünden pahalı olmak (veya pahalıya gelmek) — bir işin ayrıntılarına harcanılan para veya emek, elde edilen sonucun değerini aşmak Olmayacak nedenlerle yokuşa sürüyorlar adamı, işleri geciktiriyorlar ya da işin astarı yüzünden pahalıya geliyor. T. Yücel … Çağatay Osmanlı Sözlük
kefen alacak kişi yüzünden belli olur — bir kimsenin herhangi bir eyleme girişeceği, o eyleme girişmesini zorunlu kılan durumlardan anlaşılır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kahır yüzünden lütfa uğramak — birine kötülük olsun diye yapılan iş, onun iyiliğine olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
balı dibinden, yağı yüzünden — değerleri derinleştikçe artan veya değerleri yüzeyde kalan insanlar vardır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
benzi kül gibi olmak — yüzünden kan çekilmek, yüzü sararmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
EBİH — Yüzünden örtüyü kaldırmayan tesettürlü kadın … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
