Bir kaza veya bir cinayet müstesna, karısını kaybeden bir kocanın zabıtaya müracaatı kadar elim bir gülünçlük var mıdır?
- A. GündüzÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
zâbıta — (A.) [ ﻪﻄﺑﺎﺽ ] güvenlik görevlisi … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ZÂBITA — Yurt içinde emniyet ve intizamı korumakla vazifeli devlet kuvveti, polis. * Fık: Bütün hususlara şâmil olmayıp yalnız bir hususa ve onun teferruatına şamil olan hususi kaideye denir. Kanun ve âdet, zabt ve idareye vesile olan ba … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZÂBITA-İ AHLÂKIYE — Ahlâk zâbıtası … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZÂBITA-İ BELEDİYE — Belediye zâbıtası … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
wieś [wiocha, dziura i in.] dechami [deskami] zabita — {{/stl 13}}{{stl 7}} z niechęcią o wsi położonej daleko od jakiegoś centrum życia społecznego, pozbawionej instytucji kulturalnych, kościoła, szkoły itp., w której nic się nie dzieje, pogrążonej w marazmie : {{/stl 7}}{{stl 10}}Mieszkać w zabitej … Langenscheidt Polski wyjaśnień
adli zabıta — is., huk. Bir suç sonrası sanığı ve suç delillerini adli yetkililere sunan kolluk kuvveti … Çağatay Osmanlı Sözlük
dziura zabita dechami — Mała miejscowość, zwłaszcza na prowincji Eng. A small town, especially in the country; any place far from civilization … Słownik Polskiego slangu
wieś zabita dechami — Mała miejscowość, zwłaszcza na prowincji Eng. A small town, especially in the country; any place far from civilization … Słownik Polskiego slangu
adli zabıta — Bir suç sonrası sanığı ve suç delillerini adli yetkililere sunan kolluk kuvveti … Hukuk Sözlüğü
ZAVABIT — (Zâbıta. C.) Kaideler. Nizamlar, usuller … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
