zahire

zahire
is., Ar. ẕaḫīre
Gereğinde kullanılmak için saklanan tahıl, aşlık

Zihnini, cerre çıktığı vakit toplayacağı paradan, biriktireceği zahireden başka hiçbir fikir işgal edemezdi.

- Y. K. Karaosmanoğlu

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • zahire — zâhire yiyecek; gerektiği zaman harcanmak üzere ambarda saklanan hububat …   Hukuk Sözlüğü

  • zahîre — (A.) [ ﻩﺮﻴﺧذ ] depolanmış erzak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • ZAHİRE — Dışarı fırlamış olan göz. * Günün yarısında devenin otlamaktan gelmesi …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ZAHİRE-İ ÂHİRET — Ahiret azığı. Hayır ve iyilikler. Sâlih amel ve ibâdetler …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • EMVAL-İ ZÂHİRE — Sâime denilen hayvanlar ile bir kısım arazi mahsulâtı ve madenleri ile yer altındaki hazineler ve gümrüklere uğrayan ticaret mallarıyla, nakitler …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ZÂT-UL İLKAH-İ ZÂHİRE — İlkahı (döllenmesi) çiçek vâsıtasıyla olan nebat …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • pelal — zahire gömecek mahal, ambar zemini …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • telak — zahire gömecek mahal, ambar zemini, or …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kefeñ — zahire armağanı III, 385bkz: kefşeng …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • KENAZ — Zahire vakti …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”