- zararlı
- sf.
Zarar veren, zararı dokunan, dokuncalı, muzır, tahripkâr
Daha fazla tafsilata girmeyi bugün zararlı gördüğüm için bu konuda susacağım.
- B. FelekBirleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Daha fazla tafsilata girmeyi bugün zararlı gördüğüm için bu konuda susacağım.
- B. FelekÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
zararlı çıkmak — 1) bir işin sonunda değerli sanılan bazı şeyleri yitirmek 2) zarar etmek Parayı kısarsan neticede kendin zararlı çıkarsın. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
beni sokmayan yılan bin (yıl) yaşasın — zararlı olduğu bilinen ancak kimseye kötülüğü dokunmayan kişiyle uğraşılmamalıdır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafasını ezmek — zararlı olabilecek bir hareketi, bir durumu başlangıçta yok etmek, etkisiz duruma getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
işler becermek — zararlı, gizli işler yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
GAZÂT-I MUZIRRA — Zararlı gazlar. Zehirli gazlar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KUVVE-İ DÂFİA — Zararlı şeyleri men etme ve onlardan korunma hissi. İtme kuvveti … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEVADD-I MUZIRRA — Zararlı maddeler. Zarar veren şeyler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İLKAAT — Zararlı sözlerle şaşırtmak. * Bırakmalar, terk etmeler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
muzır — sf., rrı, Ar. mużirr 1) Sağlığı bozan 2) Zararlı 3) Yaramaz, cinsel gelişmeye zararlı 4) Her şeyi bozan, karıştıran (çocuk) Birleşik Sözler muzır yayın … Çağatay Osmanlı Sözlük
muzırlık — is., ğı 1) Zararlı olma, zararlı iş veya davranışlarda bulunma durumu 2) Zarar verici yaramazlık Öne geçme derdiyle muzırlıklar icat ederdi. R. Erduran … Çağatay Osmanlı Sözlük