- zararsız
- sf.
1) Zarar vermeyen, zararı dokunmayan2) mec. Oldukça iyi
Bakkaldan turşu, portakal aldırdım. Az sonra zararsız bir masa düzülüverdi.
- N. Cumalı
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bakkaldan turşu, portakal aldırdım. Az sonra zararsız bir masa düzülüverdi.
- N. CumalıÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
1988–89 Mersin İdmanyurdu season — Mersin İdmanyurdu SK Mersin, Turkey MİY 1988–89 Season: Second League 1988–89 League position: Group B: 6th Turkish Cup: Did not participate Top goal scorers: President … Wikipedia
Afrika çekirgesi — is., hay. b. Değişik boyda ve renkte genellikle kuzey Afrika da ekilmemiş arazilerde rastlanan zararsız bir çekirge (Locusta migratona) … Çağatay Osmanlı Sözlük
allahlık — sf., ğı Kendisinden hiçbir işte yararlık umulmayan saf ve zararsız (kimse) Bu adam allahlığın biri, elinden bir şey gelmiyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
antikor — is., biy., Fr. anticorps Hastalığa sebep olan etkenleri zararsız duruma getirmek için vücudun çıkardığı madde … Çağatay Osmanlı Sözlük
antitoksin — is., Fr. antitoxine İçine giren toksinleri zararsız duruma getirmek için vücudun çıkardığı madde … Çağatay Osmanlı Sözlük
bozyürük — is., ğü, hay. b. Üstü hafif benekli, başı küçük, kuyruğu kalın ve kısa, zehirsiz ve zararsız bir yılan (Eryx) … Çağatay Osmanlı Sözlük
dokuncasız — sf. Zararsız Bu iki şiir, kalıp bakımından dokuncasız, biçim bakımından ise başarısızdır. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
ehven — sf., esk., Ar. ehven 1) Daha az kötü, yeğ, zararsız Bütünlemeye kalmak, sınıfta kalmaktan ehvendir. 2) Ucuz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ehven kurtulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kontratabla — is., Fr. contre table 1) Marangozlukta ağacın çalışma oranını azaltmak ve zararsız duruma getirmek için çapraz yapıştırma yöntemi ile hazırlanan tabla 2) Ağaç malzemenin biçim değiştirmesini önlemek için kör ağacın iki yüzüne, elyaf yönleri kör… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuzulaşmak — nsz Kuzu gibi uysal ve zararsız duruma gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük