- zevk
- is., Ar. ẕevḳ
1) Hoşa giden veya çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu, haz
İçtik bu nadir içkiyi yıllarca kanmadık / Bir böyle zevke tek bir ömür yetmiyor yazık.
- Y. K. Beyatlı2) Güzeli çirkinden ayırt etme yetisi, beğeni3) Tat, lezzetBatı edebiyatında şarap içmekten, onun zevkinden hiç bahsedilmez.
- B. Felek4) mec. EğlenceSu gibi para harcıyor, zevkine zevk, rahatına rahat katıyor.
- N. CumalıBirleşik Sözler- ehlizevkAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller- <
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ZEVK-CÛ — (C. : Zevkcuyân) f. Zevkine düşkün. Zevk arıyan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZEVK-İ SELİM — En temiz, nezih ve en yüksek derecedeki zevk. Selâmette olan zevk. Meşru dairedeki zevk. * Sezme kabiliyeti … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
zevk almak (veya duymak) — (bir şeyden) hoşlanmak, beğenmek Sokaktaki adam kişiliğine bürünmekten çok zevk alırdı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
ZEVK-BAHŞ — f. Zevk veren, eğlendiren, neşelendiren. * Meşhur bir cins lâle … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZEVK-ÂLUD — f. Zevkli, zevk karışık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
zevk — (A.) [ قوذ ] 1. beğeni, hoşlanma. 2. tat … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ZEVK — Lezzet alma, hoşa gitme, tatma. * Hoş, hoşa giden. Mânevi haz. * Boş vakit geçirmek. Eğlenmek. * Alay etmek. Güzeli çirkinden ayırma kabiliyeti.(Hayatın zevkini ve lezzetini isterseniz, hayatınızı iman ile hayatlandırınız ve ferâizle… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
zevk ehli — is. Eğlenmeyi seven kişi … Çağatay Osmanlı Sözlük
zevk etmek — eğlenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
zevk için — 1) yalnız eğlenmek için 2) alay etmek için … Çağatay Osmanlı Sözlük