zevkli

zevkli
sf.
1) Beğenilen, hoşa giden

Bütün vücudumda zevkli ürpermelerle titriyordum.

- R. N. Güntekin
2) Beğenisi olan (kimse)
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • zevkli gelmek — eğlenceli olduğunu düşünmek Askerlik bana idman ve gezinti gibi kolay ve zevkli geldi. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zefliu — ZEFLÍU, ÍE, zeflii, adj. (Turcism înv.) Vesel, glumeţ. – Din tc. zevkli. Trimis de valeriu, 02.06.2003. Sursa: DEX 98  ZEFLÍU adj. v. glumeţ, hazliu, poznaş, vesel. Trimis de siveco, 13.09.2007. Sursa: Sinonime  zeflíu …   Dicționar Român

  • baklava börek — is., ği Bir başka şeyle karşılaştırıldığında çok kolay ve zevkli olan iş Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller baklava börek olsa yemem …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ehlizevk — is., esk., Ar. ehl + ẕevḳ Güzel veya çirkin hükmünü verdiren duyguya sahip, zevkli kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • leziz — sf., Ar. leẕīẕ 1) Tadı güzel, lezzetli 2) mec. Hoş, güzel, zevkli, latif Bunun öte tarafında hayalî, leziz bir âlem mevcuttur. M. Ş. Esendal Birleşik Sözler abdülleziz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • lezzetli — sf. 1) Tadı güzel Bizim yazıcı için bundan daha iyi, bundan daha lezzetli bir ilaç olamaz. A. Rasim 2) Zevkli, haz dolu Bu gayretli millet önünde, bu gayretli millet için yaşamak ve gülmek, ne lezzetli bir sonuçtur. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karar kılmak — birçok şeyi deneyip birini seçmek Tekrar masa başına dönmekten zevkli bir iş bulamayacağımda karar kıldım. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • BERZAH — İki âlemin arası. Kabir. Dünya ile âhiret arası. * Perde. * Sıkıntılı yer. * İki yer arasındaki geçit. * Mani a, engel, (Bak: Sırat köprüsü). Ölen insanların ruhları kıyamete kadar berzah âleminde bulunurlar. Berzah büyük ve mânevi bir âlemdir.… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MAHZUZ — Memnun. Hoşnud. Zevkli. Hoşlanmış. Hazzetmi …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MEDYUM — (Medyom) Lât. İspirtizmacılık için vasıtalık eden.(Nurlarla şiddetli alâkası bulunan birkaç has kardeşimizin nazarını, fikrini başka tarafa çevirmek veya zevkli ve ruhani bir meşreb ile meşgul edip, hizmet i imaniyeye karşı zaifleştirmek için… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”