- zihayat
- sf., esk., Ar. ẕīḥayāt
Canlı, neşeli, dinç
Fakat ben, bilakis o kadar zihayat, o kadar zinde ve faal idim ki...
- Ö. Seyfettin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Fakat ben, bilakis o kadar zihayat, o kadar zinde ve faal idim ki...
- Ö. SeyfettinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
zîhayât — (A.) [ تﺎﻴﺣ یذ ] canlı … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
CAN-AVER — Zihayat, canlı, yaşayan. Hayatdar. * Domuz, canavar, hınzır. * Zararlı hayvan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KAB-I KAVSEYN — İmkân ve vücub ortasında bir makam. * İki yay uzaklığı mesafesi.(... İşte mevcudatın en eşrefi olan zihayat; ve zihayat içinde en eşref olan zişuur; ve zişuur içinde en eşref olan hakiki insan; ve hakiki insan içinde geçmiş vezaifi en azamî bir… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
RUHANİYYAT — Madde âleminden başka olan ruh âlemleri, ruhaniler. (Bak: Cinn, Melek)(Şu nihayetsiz feza yı âlem ve şu muhteşem semavat; burçları ile, yıldızları ile; zişuur, zihayat, ziruhlarla doludur. Nârdan, nurdan, ateşten, ışıktan, zulmetten, havadan,… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
AHSEN-İ TAKVİM — En güzel kıvama koyma. * Cenab ı Hakkın her şeyi kendisine lâyık en güzel kıvam, sıfat ve surette yaratması. İnsanın en yüksek ve câmi isti dâd ve kabiliyetlerde ve en güzel surette yaratıldığı.(Envâ ı zihayat içinde en ziyade rızkın envâına… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BESİN — t. Zihayat varlıkların yaşama, gelişme ve çalışmaları için gerekli olan çeşitli gıda maddeleri … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CANDAR — f. Diri, canlı, zihayat, ziruh. * Silâhlı kimse. * Muhafız, koruyucu, emniyet memuru. * Yol yiyeceği, azık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
GAYR-I MÜTENAHÎ — Sonsuz, nihayet bulmaz, bitmez.(Bir noktayı tam yerinde icad etmek için, bütün kâinatı icad edecek bir kudret i gayr ı mütenahî lâzımdır. Zira, şu kitab ı kebir i kâinatın her bir harfinin, bâhusus zihayat her bir harfinin, her bir cümlesine… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAYVANİYYET — Hayvanlık, canlılık, zihayat olmak. Akıl ve idrakten mahrumiyet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NÜVE — Çekirdek, asıl, menba. (Sayısız hatemlerden canlı mahlukata vaz edilen hayat hâtemine bakınız. Evet canlı bir mahluk, câmiiyeti itibariyle kâinata küçük bir misaldir. Şecere i âleme güzel ve tatlı bir meyvedir. Kevn ve vücuda bir nüvedir ki;… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük