- zikretmek
- -i, -der, Ar. ẕikr + T. etmek
Adını söylemek, sözünü söylemek, anmak
Ben dervişim diye göğsün gerersin / Hakkı zikretmeye dilin var mıdır?
- Pir Sultan Abdal
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ben dervişim diye göğsün gerersin / Hakkı zikretmeye dilin var mıdır?
- Pir Sultan AbdalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
zikretmek — anmak; anılmak; bildirmek; belirtmek … Hukuk Sözlüğü
FET'E — Zikretmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
anmak — i, ar 1) Birini veya bir şeyi akla getirerek sözünü etmek veya onu düşünmek, zikretmek, hatırlamak Onun bu fedakârlığını her yerde, her zaman minnetle anacağım. P. Safa 2) Bir sözü ağzına almak Hastalığın adını anmaktan korkuyor. 3) i, le Bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zikir — is., kri, Ar. ẕikr 1) Anma, söyleme, sözünü etme 2) din b. Bir tarikata bağlı olanların Tanrı nın adını art arda söylemesi Zikir çekmek. Birleşik Sözler zikredilmek zikretmek zikrolunmak Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller zikri geçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
zikretme — is. Zikretmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
TENASÜB — Uygunluk, uyma, tutma. Yakınlaşma. * Nisbet, kıyas. * İki adet birbirine nisbet edilerek yapılan hesap usulü. * Edb: Mânaca birbirine uygun kelimeleri bir arada söze güzellik vermek maksadı ile zikretmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEZAKÜR — Birbirini zikretmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEZEKKÜR — Unuttuktan sonra hatıra getirmek. Zikretmek. * Bir şeyi ders gibi tekrar ile ezbere almak. * Birkaç kişi toplanıp iş üzerine görüşmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZİKR-İ ALENÎ — Aşikâr ve açıktan toplanıp Allah ı zikretmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük