aşikâr etmek

aşikâr etmek
belli etmek, ortaya çıkarmak, belirginleştirmek

Gizlesem de aşikâr etsem de canımsın benim.

- Şeyh Galip

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • âşikâr — (F.) [ رﺎﮑﺵﺁ ] açık, belli, aşikâr. ♦ âşikâr etmek ortaya çıkarmak, belli etmek. ♦ âşikâr olmak ortaya çıkmak, belli olmak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • aşikâr — sf., Far. āşikār Açık, apaçık, belli, meydanda olan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller aşikâr etmek aşikâr olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • TEFSİR — Mestur, gizli bir şeyi aşikâr etmek. Mânâyı izhâr etmek. * Anladığını anlatmak. Bildiği kadar açıklamak. * Kur ân ı Kerim in mânâsını anlatan kitab. * Ehl i Hadis ıstılahında Tefsire dâir hadis i şeriflere Tefsir denilir. (Bak: İctihad)(Tefsir… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İSTİZHAR — Dayanmak. Güvenmek. Arka vermek. * Yardım istemek. Zahîr istemek. * Ezberlemek. * Aşikâr etmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • belli — 1. sf. Beli olan Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin? N. Araz Birleşik Sözler karınca belli 2. sf. 1) Bilinmedik bir yanı olmayan, malum Hâlimiz, vaktimiz sizce belli. H. R. Gürpınar 2) Gizli olmayan, ortada olan, anlaşılan,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zâhir — (A.) [ ﺮهﺎﻇ ] 1. ortaya çıkan, görünen, zuhur eden. 2. belli, açık, aşikâr. 3. sanırım. 4. görünüş, dış yüz. ♦ zâhir olmak ortaya çıkmak, görünmek, zuhur etmek …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • TEZKİR-İ MÜSELLEMÂT — Müsellematı, hakikat olduğu aşikâr bilinen şeyleri, hususları hatırlatmak, tekrar etmek.(Talim i nazariyattan ziyade tezkir i müsellemâta ihtiyaç var. S …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”