bent etmek

bent etmek
(birini) kendine bağlamak

Kalabalık göz açıp kapayıncaya kadar beni kapmış, direncimi kırıp ruhumu ufalayarak kendine bent etmişti.

- A. İlhan

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • bent — is., di, esk., Far. bend 1) Bağ, rabıt 2) Kitaplarda kendi içinde bütünlük oluşturan bölüm 3) Su biriktirmek için akan suyun önüne yapılan set, büğet Bentler, hakikaten Osmanlı medeniyeti eserlerinden örnek verecek heybetli tesislerden imiş. A.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • baraj — is., Fr. barrage 1) Suyu toplama, sulama ve elektrik üretme amacıyla akarsu üzerine yapılan bent Atatürk Barajı. Kurtboğazı Barajı. 2) sp. Futbol veya hentbolda serbest atışı yapacak oyuncunun önünde karşı takım oyuncularının yan yana dizilip… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”